Tarih: 30.12.2020
Yazar: Emre Sezer
Ortalama Okuma Süresi: 6 dakika
Bilim, neden, merak ve amaç besleyen fiziki evrenin deney, gözlem, düşünce aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan entelektüel ve pratik disiplinler bütünüdür.
Bu bilimin sıkıcı tanımıdır. Bu tür tanımlar çok açık bilgiler vermez bize. Bu yazıda sıkıcı tanımlar yerine bilimin ne iş yaptığı daha somut tanımlama ve örneklerle anlatmaya çalışacağım. İnsanlık kendi varlığını fark etmeye başladıktan sonra ilk rutin işi de oluşmuştu. Merak etmek. Kendini, neden acıktığı, neden canı yandığı, neden gece göremediği gibi günlük hayatındaki ihtiyaçlarının nedenlerini sorgulayarak ilk kez merak etti ve evrimsel sürecinin de her anında bu rutinini sürdürmeye devam etti.
Başından beri sorular aynıydı ama ilk zamanlar cevaplar farklıydı ve her zaman tatmin edici değildi. İnsanlık, gündelik yaşantısını derinden etkileyen olaylar için doğru cevabı bulması gerektiğini biliyordu ve bunun için oluşturduğu yöntemlerle bilim adını verdi. Bilim gündelik hayatımızdaki sorunlara veya hayatımızı kolaylaştıracak yöntemler için de doğru cevapları arar.
Söz gelimi Nil nehrinin kenarında yaşayan bir topluluk Nil nehri taşınca tarlaları ve evleri zarar gördüğü için buna bir çözüm aradılar. İlk çözümleri adak adamak, dolunayda şarkı söylemek gibi yöntemler olsa da bunu yöntemlerin işe yaramadığını fark edince gözlem yapmaya başladılar ve bu gözlemlerini not aldılar. Daha sonrasında bu gözlem ve sistematik notları sayesinde zamanı yıla, yılı da mevsimlere bölerek belirli mevsimlerde tarlalarına ekim yapmamaya, evlerini suda dirençli malzemelerle ve tepe noktalara yapmaya başladılar. Böylelikle bilim farklı yerlerde ama benzer şekillerde gelişmeye başladı.
Zaman geçtikçe insanlarla beraber bilim de gelişti. Bir olgunun bilim olabilmesi için çeşitli kısıtlamalar getirildi. Daha ilk başta bilimi icat eden topluluğun yaptığı gibi önce problemin tespiti bilim yapmak birinci adımdır, daha sonra aynı topluluk gibi gözlem yapıp veri toplanması gerekir. Bu verilere dayanarak ortaya bir hipotez yani fikir atılır. Bu noktadan sonra her bilim insanı incelediği olaya araştırmacı önyargısıyla yani ürettiği hipotezi ile yaklaşır ve bu hipotezini çeşitli, kontrollü deneylerle sınar. Deneyler sonucunda hipotezi eğer geçerli değilse önceki adımlara geri döner ver eksik noktayı bulmaya çalışarak aynı adımları takip eder. Eğer yaptığı kontrollü deneyleri hipotezini destekliyorsa bir yöntem üretmiş demektir. Bilimin en harika özelliği de bilimsel teorilerle kanıtlanan her şey her ilk denemede kesinlikle çalışmasıdır. Yani bilim ne derse doğrudur ve bize asla yalan söyleyemez. Peki bilim neden bize yalan söyleyemez? Çünkü söylediği her şeyi kanıtlamak zorundadır. Bilim bir olguyu söylemeden bunu test eder ve deney ile hipotezi çelişiyorsa yukarıdaki basamakları takip ederek doğru cevabı arar ve sadece doğru cevabı bulduğunda konuşur.
Kısaca toplamak gerekirse bilim hayatımızın her anında yaptığımız her işte vardır. Hayatımızı sürdürmemiz ve daha iyi bir yaşam için şarttır. Asla bize yoktan bir sayı vermez yaşadığımız evren nasıl çalışıyorsa sadece onu keşfeder ve kurallarını bize anlatmaya çalışır.
KAYNAKÇA & İLERİ OKUMA