Tarih: 02.01.2021
Yazar: Fuat Bayrakçı
Ortalama Okuma Süresi: 4 dakika
Ses hızından bahsettiğimizde, genellikle havada ne kadar hızlı hareket ettiğini kastediyoruz. Ancak diğer medyalarda çok daha hızlı dolaşabilir ve şimdi Cambridge Üniversitesi ve Londra Queen Mary Üniversitesi’ndeki bilim adamları mutlak en yüksek ses hızını belirlediler.
Ekip, sesin en hızlı halindeyken saniyede 36 km (22.4 mil) hızla gidebildiğini buldu. Bu, saniyede 343 m (1.125 ft) olan ortalama havada hızından 100 kat daha hızlıdır ve elmas sayesinde, daha önce ölçülen saniyede 12 km (7,5 mil) olan en yüksek hızından üç kat daha hızlıdır.
Peki hangi ortam sesin bu kadar yüksek hızda hareket etmesine izin verir? Yeni çalışmaya göre, katı atomik hidrojendir. Elementin bu formu yalnızca, Jüpiter gibi gaz devi gezegenlerin çekirdeğinde bulunanlar gibi, muazzam basınç altında meydana gelir. Bu koşullar altında, hidrojen, elektriği kolayca iletebilen metalik bir katıya sıkıştırılır ve ses çıkarır.
Araştırmacılar bu sonuca iki temel sabiti inceleyerek ulaştı – ince yapı sabiti ve proton-elektron kütle oranı. Bu sayılar, bu durumda maddi özellikler de dahil olmak üzere çeşitli bilimsel alanlarda büyük roller oynamaktadır.
Teorinin yaptığı bir tahmin, ses hızının atomun kütlesiyle azalması gerektiğidir, bu nedenle sesin genişlemesi ile katı atomik hidrojende en hızlı hareket etmesi gerekir. Ekip, malzeme içinde ne kadar hızlı hareket edeceğini test etmek için kuantum mekaniği hesaplamaları kullandı ve hızın teorik temel sınıra yakın olduğunu buldu.
Büyüleyici olmasının yanı sıra, bu tür bir çalışmanın günlük yaşamlarımız üzerinde çok fazla etkisi olmayabilir, ancak ekip, bu temel sabitler ve sınırlar hakkındaki anlayışımızı geliştirmenin bir dizi bilim için modellerimizi geliştirebileceğini söylüyor.
Kostya Trachenko ,çalışmanın başyazarı, “Bu çalışmanın bulgularının, yüksek sıcaklık süperiletkenliği, kuark-gluon plazması ve hatta kara delik fiziği ile ilgili viskozite ve termal iletkenlik gibi farklı özelliklerin sınırlarını bulmamıza ve anlamamıza yardımcı olarak daha fazla bilimsel uygulamaya sahip olabileceğine inanıyoruz” diyor. Araştırma, Science Advances dergisinde yayınlandı.
KAYNAKÇA & İLERİ OKUMA