Tarih: 09.01.2021
Yazar: Emre Sezer
Ortlama Okuma Süresi: 4 dakika
Bilim, evrenimiz içerisindeki her şeyi inceleyip neden-sonuç ilişkileri kuran sistematik disiplinler bütünüdür. Evrenimizdeki olguları açıklarken deneysel ve gözlemsel yöntemler kullanır. Bu yöntemler dahilinde edindiğimiz bilgilerin kesin ve geçerli olduğundan emin oluruz ve evrenimizin nasıl çalıştığını, ulaşmak istediğimiz sonuç için neler yapmamız gerektiğini bize söyler.
Bilgileri bize dogmatik bir şekilde değil, izlediği sistematik yolların bir sonucu olarak denklem ya da formül olarak adlandırdığımız, yöntemler sunarak yapar. Bu yöntemlere ulaşmak için izlediği yollara okulda da öğretilen en basit ismiyle “bilimsel araştırma basamakları”dır.
Tam bu noktada bazen yanlış bilgiler daha kolay kavransın diye öğretiliyor. Daha sonra ise doğrusunu anlatılsa da bilgi kirliliğine neden oluyor ve akıllarda yanlış olarak kalabiliyor. Bu yazımda bilim dünyasının kabul ettiği ve literatürde kullandığı teori tanımının aslında ne olduğundan bahsedeceğim.
Merak ettiğimiz bir olguyu anlamak için ilk önce soru sorarız ve verdiğimiz ilk tahmini cevabımız bizim hipotezimiz olacaktır. Bu noktada bilim insanları araştırma yaparken bu hipotezlerini doğru varsayarak deneyler yaparlar. Buna araştırmacı ön yargısı denir. Sorunu iki bilinmeyenli durumdan tek bilinmeyenli hale getirdiğinden dolayı hızlı sonuç almak için önemlidir.
Yapılan gözlem ve deneyler sonucunda bu hipotez ya değiştirilir ya da doğruluğu kanıtlanana kadar test edilir. Eğer çürütülecek sonuçlar çıkmazsa araştırılan olgunun açıklaması olarak kullanılırlar. Bu hipotezlerle diğer bilim insanları çalışmalar yaparlar ve hipotezlerin sonuçlarını evrenin yasası olarak kabul ederler. Söz gelimi kütle çekim kanunu maddelerin birbirini çektiğini ve aralarındaki çekim kuvveti ilişkisinin kütlelerin büyüklüğünün birbirlerine olan uzaklıklarının karesiyle ters orantılı olduğunu belirtir. Bu ilişki “Ters Kare Yasası” olarak da bilinir. Yani evren yasaları bize sadece havadan bırakılan elmanın yere düşeceğini söyler ama bunun nasıl olduğunu açıklamaz. Kapsamlı açıklamayı, yasaların yöntemlerini oluşturan hipotezlerin bir araya gelmesiyle oluşan teoriler yapar. Bu yüzden “Kütle Çekim Yasası”nı açıklamak için “Kütle Çekim Teorisi”ni kullanırız.
Kısaca bahsetmek gerekirse teoriler sadece bir tahmin, denenmemiş bir düşünce değil; birçok deney, gözlem, veya diğer yasalar ile ilişkileri ile test edilmiş ve bu testleri geçmiş evren yasaları olarak kabul edilen sonuçların açıklamalarıdır.
KAYNAKÇA & İLERİ OKUMA
Kütle Çekim Yasası | The Principia: Mathematical Principles of Natural Philosophy